Kadınların ekonomik yaşama katılımında yaşanan büyük dönüşüm üzerine bir değerlendirmede bulunan önceki dönem milletvekillerinden İbrahim Aydemir, son on yılda KOSGEB, TÜBİTAK ve sivil toplum iş birlikleriyle yürütülen teşvik programlarının yalnızca bireysel girişimleri değil, aynı zamanda Türkiye’nin iç dinamikleriyle büyüyen yerli üretim yapısını da güçlendirdiğini ifade etti. Aydemir, “Bugün 75 bin kadın kendi işinin başına geçtiyse, bu yalnızca bireysel cesaretin değil, aynı zamanda milletçe ortaya konan ‘kadın odaklı kalkınma’ iradesinin neticesidir” dedi.
KADINLARIN GÜCÜYLE HİZMET SEKTÖRÜ YÜKSELİŞTE
Bununla beraber Aydemir, en fazla girişimin hizmet sektöründe oluştuğunu, özellikle teknoloji tabanlı iş modelleri, el emeği ürünler, çevrimiçi satışlar ve mikro atölyeler gibi alanlarda kadınların başarı hikâyeleri yazdığını belirtti. “35 ülkeye tekstil ürünü satan genç girişimciden, yöresel ürünleri e-ticaretle markalaştıran üreticiye kadar her alanda kadınlarımız, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlık vizyonuna katkı sunuyor,” diyen Aydemir, kadın girişimcilerin çoğunlukla çevresel sorumluluk, geri dönüşüm ve sosyal duyarlılık alanlarında da öncülük ettiğini kaydetti.
TÜBİTAK VE KOSGEB MODELİ: YERELDEN KÜRESELE BÜYÜME
Öte yandan Aydemir, TÜBİTAK BİGG ve KOSGEB desteklerinin özellikle teknolojik girişimciliği teşvik ettiğine dikkat çekti. Kadınlara özel olarak tasarlanan mentorluk ve danışmanlık destekleriyle birlikte girişimciliğin sürdürülebilirliğinin sağlandığını belirten Aydemir, “Kadın girişimciler yalnızca kendi geçimlerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yerel ekonomilerde istihdam oluşturuyor, ihracat yapıyor ve markalaşıyor. Bu, Türkiye’nin ‘tabandan kalkınma’ modeli açısından büyük bir stratejik başarıdır.” değerlendirmesini yaptı.
GİRİŞİM KOÇLUĞU VE EĞİTİM DESTEKLERİYLE SÜREÇ DERİNLEŞİYOR
Bununla birlikte Aydemir, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) yürüttüğü Girişim Koçluğu programları ve mentorluk sistemlerinin de bu süreçte belirleyici rol oynadığını söyledi. Kadınların hem ekonomik hem de toplumsal özgüven kazandığını vurgulayan Aydemir, “Kadının güçlenmesi, milletin yükselmesidir. Bu hakikat, artık yalnızca bir slogan değil, her yeni girişimle ete kemiğe bürünen bir gerçektir,” ifadelerini kullandı.
YENİ DÖNEMDE YENİ DESTEK PAKETLERİ YOLDA
Son olarak Aydemir, yeni dönemde daha fazla kadın girişimcinin desteklenmesi gerektiğini, bu alanda vergi avantajları, dijital pazarlama hibeleri ve ihracat teşvikleri gibi alanlarda yeni başlıklar açılmasının Türkiye’yi 2026 hedeflerine daha sağlam taşıyacağını vurguladı. “Kadın patron sayısı 75 bini geçtiyse, hedefimiz 150 bindir. Bunu birlikte başaracağız” diyerek süreci bir kalkınma seferberliği olarak tanımladı.