Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’nda düzenlenen Yargı Teşkilatı Toplantısı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelerek, yargı sistemi ve gündemdeki yasal düzenlemeler hakkında açıklamalarda bulundu. Tunç, adalete yönelik dezenformasyonun güveni zedelediğine dikkat çekerek, özellikle “Ceren Özdemir’in katilinin açık cezaevine çıktığı” iddiasının gerçeği yansıtmadığını, zanlının hâlâ yüksek güvenlikli cezaevinde bulunduğunu belirtti.
Bakan Tunç, her meslekte olduğu gibi yargı mensupları arasında da hatalar olabileceğini, ancak yargıya güvenin sarsılmaması gerektiğini vurguladı. Sosyal medyada yayılan ve doğruluğu teyit edilmemiş haberlerin adalete olan güveni zedelediğini ifade etti.
Dijital suçlarla mücadeleye de değinen Tunç, İzmir’de 16 yaşındaki bir çocuğun üç polisi şehit etmesi olayını örnek göstererek, sanal ortamda işlenen suçların izlenmesinin zorluklarına dikkat çekti. Türkiye’nin Siber Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ni imzalayan ilk ülkelerden biri olduğunu belirten Tunç, 11. Yargı Paketi’nde bilişim suçlarıyla ilgili düzenlemeler yapıldığını açıkladı.
Bakan ayrıca, çocukları suça sürükleyenlerin cezalarının artırılacağını söyledi. 11. Yargı Paketi kapsamında, örgüt kurma, yönetme ve üyelik suçlarının cezaları artırılacak, çocukları araç olarak kullanan örgüt yöneticilerine daha yüksek hapis cezaları verileceğini belirtti. Örneğin, alt sınırı 7 yıl 6 ay olan ceza 11 yıl 3 aya, üst sınırı 15 yıl olan ceza ise 30 yıla kadar çıkabilecek.
Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturmalarla ilgili açıklamalarını eleştirerek, soruşturmaların siyasi bir algı yaratmaya dönük olduğunu söyledi. Yargı sürecinin bağımsız şekilde işleyeceğini vurguladı.
Terörle mücadeleye de değinen Bakan, Türkiye’nin son 40 yılda terörle büyük bedeller ödediğini, ancak son dönemde terörü sona erdirme noktasında önemli adımlar atıldığını belirtti. İmralı’daki açıklamalar ve silah bırakma sürecine ilişkin gelişmelerden söz ederek, sürecin hukuki çerçevede ilerlediğini aktardı.
Demirtaş dosyasıyla ilgili olarak Tunç, AİHM kararlarının istinaf mahkemesi tarafından değerlendirileceğini, Türkiye’nin AİHM kararlarına uyma oranının yüzde 91 olduğunu ve bazı davaların dışarıdan siyasallaştırıldığını belirtti.
Yeni anayasa konusuna da değinen Tunç, mevcut 1982 Anayasası’nın darbeciler tarafından hazırlandığını hatırlatarak, Türkiye’nin ikinci yüzyılına geçerken demokratik, katılımcı ve temel hakları önceleyen yeni bir anayasanın büyük kazanç sağlayacağını vurguladı. Darbe dönemlerinden kalan maddelerin kaldırıldığını, askeri yargının sona erdirildiğini ve sıkıyönetim düzenlemelerinin iptal edildiğini aktardı.
Tunç, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Artık topyekun Millet Meclisi’nde milletvekillerimizin uzlaşmasıyla bir anayasa yapalım. Terörsüz Türkiye hedefimizde, milletvekilleri yeni anayasa çalışmasına katılırsa, milletimize olan borcumuzu yerine getirmiş oluruz.”